NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
48 - (2415) حدثنا
عمرو الناقد.
حدثنا سفيان
بن عيينة عن محمد
بن المنكدر،
عن جابر بن
عبدالله. قال:
سمعته يقول:
ندب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم الناس
يوم الخندق.
فانتدب الزبير.
ثم ندبهم.
فانتدب
الزبير. ثم
ندبهم. فانتدب
الزبير. فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم "لكل نبي
حواري وحواري
الزبير ".
[ش
(ندب...فانتدب)
أي دعاهم
للجهاد
وحرضهم عليه، فأجابه
الزبير.
(وحواري) قال
القاضي: اختلف
في ضبطه.
فضبطه جماعة
من المحققين
بفتح الياء كمصرخي.
وضبطه أكثرهم
بكسرها.
والحواري
الناصر].
{48}
Bize Amru'n-Nakıd
rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne Muhammed b. Münkedir'den, o da
Câbir b. Abdillah'dan naklen rivayet etti. İbni Münkedir demiş ki: Ben Câbir'i
şunu söylerken işittim:
Hendek.günü Resûlullah
(Sallallahu Altyhi ve Sellem) insanları (Cihada) çağırdı. Ve Zübeyr buna icabet
etti. Sonra tekrar çağırdı (yine) Zübeyr icabet etti. Sonra tekrar çağırdı
(yine) Zübeyr icabet etti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Her Nebinin havarileri
vardır. Benim havarim de Zübeyr'dir.» buyurdular.
48-م - (2415) حدثنا
أبو كريب.
حدثنا أبو
أسامة عن هشام
بن عروة. ح
وحدثنا أبو
كريب وإسحاق
بن إبراهيم. جميعا
عن وكيع.
حدثنا سفيان.
كلاهما عن
محمد بن
المنكدر، عن
جابر، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم. بمعنى
حديث ابن
عيينة.
{m-48}
Bize Ebû-Kureyb rivayet
etti. (Dediki): Bize Ebû Usame Hişam b. Urve'den rivayet etti. H.
Bize Ebû Kureyb ile
ishâk b. İbrahim hep birden Veki'den rivayet ettiler. (Demişki): Bize Süfyân
rivayet etti.
Her iki râvi Muhammed b.
Münkedir'den, o da Câbir'den, o da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den
naklen İbnü Uyeyne'nin hadisi mânâsında rivayette bulunmuşlardır.
Diğer tahric: Buhari
cihad ve Meğazi; Tirmizi ile Nesai (kübra) Menakıb»'de; İbn-i Mace Sünnet,
mukaddime
AÇIKLAMA:
Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in harbe teşvik ettiği ashabı yahudilerden Beni Kureyze
kabilesiyle cenk edeceklerdi. Bir rivayette çağırdığı zevat bu kabileden haber
almağa gideceklerdi. Muhtelif rivayetlerden anlaşıldığına göre bu işi yalnız
başına Zübeyr (Radiyallahu anh) görmüş, yahudilerin haberini getirmiş. Sonra
harb şiddetlenmiştir.
Havari: Yardımcı
demektir. Bundan dolayı Hz. isâ'nın samimi arkadaşlarına ve yardımcılarına
Havariyyûn denilmiştir.
Bâzıları kelimenin
elbiseyi beyazlatmak mânâsına geldiğini, Hz. İsâ'nın havarilerinin de
çamaşırcılar olduğunu söylemişlerdir. Ezheri: «Havariyyûn Nebilerin hâlis
yakınlarıdır. demiştir.